Türkiye’nin Suriye’ye yeni bir harekât düzenleyeceği iddiaları, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan dün bu konuda dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Ülkemizin güvenliği ve vatandaşlarımızın huzuru için sınır ötesi operasyonlarımız her zaman gündemimizde. Tehdit hissedersek, anında harekât başlatmaya hazırız” ifadelerini kullanarak, Suriye’ye yönelik yeni bir operasyon sinyali verdi.
Suriye’nin kuzeyindeki istikrarsızlık terör örgütlerinin bölgedeki varlıklarını güçlendirmesine olanak sağlıyor
Cumhurbaşkanı, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygımızdan kimsenin şüphesi olmasın, ancak Suriye’nin kuzeyindeki istikrarsızlık terör örgütlerinin bölgedeki varlıklarını güçlendirmesine olanak sağlıyor. Bu durum, bizim için ciddi bir güvenlik riski oluşturuyor. DEAŞ, PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerine yönelik tüm harekâtlarımız, ülkemizin güvenliğini sağlamak amacını taşımaktadır ve bundan sonraki adımlarımız da bu doğrultuda olacaktır” şeklinde konuştu. Erdoğan, sınırda hâlâ teröristlerin bulunduğunu belirterek, “Bu alanlar temizlenmeden ve terör bataklığı kurutulmadan tam anlamıyla güvenliği sağlamak mümkün değildir” dedi.
Operasyon/ harekat yapmak Türkiye’nin en doğal hakkıdır
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ardından konuya ilişkin en net açıklama ise Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından geldi. “Suriye’ye yeni bir harekat gelecek mi?” sorusuna yanıt veren kaynaklar “Ülkemizin ve hudutlarımızın güvenliği için uluslararası hukuk ve meşru müdafaa açısından operasyon/ harekat yapmak Türkiye’nin en doğal hakkıdır. Bu konuda ne lazımsa bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yaparız. Ülkemizi ve milletimizi tehdit eden terörün kaynağı nerede olursa olsun daha önce yaptığımız gibi yine yeri ve zamanı gelince gereken yapılır. Bizim için önemli olan halkımızın ve ülkemizin güvenliği ile ülkemizin hak ve menfaatlerini korumaktır ve bunda da kararlıyız” ifadelerini kullandı.
MSB’nin açıklamasından satır başları
“GKRY’deki üslerin ABD tarafından kiralanacağına dair iddialara değinen kaynaklar, “Kıbrıs Adası’nda dengeleri bozabilecek ve KKTC’nin güvenliğine tehdit oluşturabilecek her türlü gelişmeyi yakından takip ediyoruz. Yabancı devletlerin Ada’da üsse sahip olması gibi uluslararası hukuka aykırı şekilde hayata geçirilmek istenebilecek türlü girişime karşı, KKTC’nin güvenliğinin sağlanması ve hak ve menfaatlerinin korunması için gerekli askeri ve siyasi tedbirleri almayı sürdürüyoruz. Türkiye, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da Garanti ve İttifak Antlaşmaları çerçevesinde Kıbrıs Türklerinin güvenliği, huzuru ve refahı için her ne pahasına olursa olsun gerekli tedbirleri almaya devam edecektir. TSK’nın askerî sağlık sistemi içerisinde bulunan kadrolarında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı almış sivil ya da asker hiçbir Afgan vatandaşı görev yapmamaktadır. Bahse konu haber, kasten ve halkı yanıltıcı bir ifade şekliyle Bakanlığımızı ve TSK’yı yıpratma ve karalama amacı taşımaktadır.
Bakanlık kaynakları, Astana Süreci Toplantıları’na ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı;
“Astana’da 11-12 Kasım 2024 tarihlerinde düzenlenen Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı, Garantör ülkeler İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temsilcileri katılımı ile icra edilmiştir. Bu kapsamda, terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dâhil olmak üzere, komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma konularında birlikte çalışmaya devam edilecek, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşü için uygun koşulların oluşturulması, siyasi sürecin canlandırılması ve tüm Suriyelilere insani yardımın engelsiz aktarılmasının sağlanması için Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabalar sürdürülecektir.”