Dünya Gönüllü Kan Bağışçıları Günü, 14 Haziran olarak ilan edilmiştir. Bu yılki tema, “kan ver, plazma ver, hayatı paylaş, sıklıkla paylaş” olarak belirlendi. Birleşmiş Milletler, kan bağışına farkındalık oluşturarak gönüllü bağışçı sayısını artırmayı ve güvenli kan ihtiyacını karşılamayı hedefliyor.Dünya genelindeki kan bağışlarının yüzde 33’ü kadınlardan, yüzde 67’si ise erkeklerden gelmektedir. Ayrıca, düşük gelirli ülkelerde genç insanlar daha fazla kan bağışında bulunmaktadır. Bu veriler, kan bağışının evrensel bir çerçevede genişletilmesi ve güvenli kan tedarik zincirinin oluşturulması gerekliliğini vurgulamaktadır.Türk Kızılayı’nın verilerine göre, Türkiye’de kan bağışında bulunanların yüzde 87,03’ünü erkekler, yüzde 12,97’sini ise kadınlar oluşturuyor. İlk kez kan bağışı yapanların sayısı 370 binden fazla olurken, düzenli bağışçı sayısı 800 bini aşmış durumdadır.Kan bağışının sağlık açısından birçok faydası bulunmaktadır. Yapılan araştırmalar, kan bağışının kandaki demir seviyelerini düşürerek kalp damar hastalıkları riskini azaltabileceğini göstermiştir. Ayrıca, düzenli aralıklarla kan bağışı yapanların lösemi ve lenf kanseri gibi hastalıklara yakalanma olasılığının daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Kan bağışının yenilenen kan hücreleri, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlamakta ve demir eksikliği olan insanlar üzerinde olumlu etkiler gösterebilmektedir.Yapay kan ürünleri konusunda da çalışmalar devam etmektedir. Hemoglobin bazlı oksijen taşıyıcıları (HBOC) gibi yapay kan ürünleri, gelecekte hayati önem taşıyabilir ve milyonlarca insanın hayat kalitesini artırabilir.Kan bağışı, insan hayatının kurtarılmasında büyük bir rol oynamaktadır. Dünya genelindeki gönüllü kan bağışçıları, sağlıklı ve sürdürülebilir bir kan tedarik zinciri oluşturulmasına katkıda bulunmaktadır.
